Üniversiteler ve Bilim Merkezlerinin Bilim ve Düşüncenin Katledilmesini Kınayan Bildirisi
«بسم الله الرحمن الرحیم»
Küresel akademik topluluk bugün eşi benzeri görülmemiş bir trajedinin yasını tutuyor. Siyonist rejimin devlet terörü, küstah bir barbarlık eylemiyle, altyapıyı ve askeri figürleri hedef almanın ötesine geçerek doğrudan "düşünce" ve "bilimsel yönetim"e ateş açtı. Bu kez, bu dizginlenemez vahşet sadece bir bilim insanını değil, dünyanın en büyük yüz yüze eğitim veren üniversitesini yöneten bir yöneticiyi hedef aldı; şehit bilim insanı, Profesör Muhammed Mehdi Tehranchi.
Özellikle uluslararası erişime sahip bir kurumun rektörünün suikastı, çağdaş tarihte eşi görülmemiş bir suç ve tüm insani, etik ve akademik kırmızı çizgilerin aşılmasıdır. Bu eylem, üniversitenin kutsal mabedine doğrudan bir savaş ilanı ve dünya çapındaki tüm bağımsız elit ve düşünürlere artık hiçbir yerde, hatta bir bilimsel kurumu yönetme makamında bile dokunulmazlıklarının olmayacağına dair açık bir mesajdır.
Soruyoruz, suçu neydi? Suçu, büyük bir üniversiteyi "yenilik, beceri geliştirme ve insani sorunları çözme" merkezi haline getirmekti. Günahı, bilimin bağımsızlığı için çabalamak ve tahakküm çerçevelerinin dışında insanlığa hizmet etmek miydi? Özgürlük ve ilerlemenin düşmanları, bilimin tüm insanlığa hizmet etmesi gerektiğine, tekelci güçlerin elinde bir araç olmaması gerektiğine inanan bir zihniyet ve yönetimi hedef aldı. Bu entelektüel bağımsızlık onlar için tahammül edilemezdi.
Bu korkunç suç, bağımsız düşünürleri hedef alan organize devlet terörü zincirinin bir halkasıdır. Bu hareket daha önce de onların tahakküm çerçevesi içinde hizmet etmeyi reddeden önde gelen profesörleri ve bilim insanlarını insanlıktan almıştır. Uluslararası insan hakları örgütlerinin ve UNESCO gibi kurumların bu seri suçlar karşısındaki ölümcül sessizliği ve pasifliği, bu vahşetin devamı ve artan cüretin ana teşviki olmuştur.
Bilim İnsanlarını Koruma Küresel Kampanyası, bilim insanlarına ve düşünürlere yönelik suikastlara bir tepki olarak ortaya çıkmış, kendiliğinden gelişen uluslararası bir harekettir.
Bilim insanlarını, araştırmacıları ve düşünürleri şiddet ve teröre karşı korumak için birleşik bir küresel ses oluşturmak. Bilginin ve düşüncenin insanlığın ortak mirası olduğuna ve korunması gerektiğine inanıyoruz.
Bu kampanya, bilginin ve düşüncenin değerine inanan herkes içindir: akademisyenler, öğrenciler, araştırmacılar, bilimsel kurumlar ve düşünürler için güvenli bir dünya isteyen tüm özgür insanlar.
Bu kampanyaya kaydolarak, #BilimİnsanlarınıKoru etiketini sosyal medyada paylaşarak ve başkalarını bu küresel harekete katılmaya davet ederek sesinizi milyonlarca özgür insanın sesine katın.
Her ses önemlidir. Her imza, bilgi ve düşünce için daha güvenli bir dünya inşa etme yolunda bir adımdır.
Kampanyaya Katıl